Tartışmalı yeni bir banyo yasasına cevaben, Adalet Bakanlığı ayrımcılık için Kuzey Carolina'ya dava açtı. DOJ, bireyleri toplumsal cinsiyet kimliği yerine biyolojik cinsiyete dayalı bir banyo seçmeye zorlamanın 1964 tarihli Medeni Haklar Yasası'na aykırı olduğunu iddia etmektedir. DOJ, Kuzey Carolina'nın Kamu Tesisleri Gizlilik ve Güvenlik Yasası'nın Medeni Haklar Yasası'na aykırı olduğunu tespit etmiştir. CNN, Eğitimin 1972'de Değişiklik Yaptığını ve Kadının Yeniden Ötekileştirilmesi Yasasına Karşı Şiddeti Değiştirdiğini bildirdi.
Kuzey Carolina Valisi Pat McCrory, ABC News’e göre Mart ayında House Bill 2’yi kanunla imzaladı. Bireylerin biyolojik cinsiyetlerine karşılık gelen banyoları ve değişen tesisleri kullanmalarını gerektirir; Transeksüel bireylerin cinsiyet kimlikleriyle uyumlu bir banyo veya değişim tesisi kullanmak istiyorlarsa cinsiyetlerini doğum belgesinde değiştirmeleri gerekir.
DOJ, CNN'e göre geçen hafta McCrory'ye bir mektup yazdı; DOJ, Kuzey Carolina’dan Kamu Tesisleri Gizlilik ve Güvenlik Yasasını düzeltmesini istedi:
Cinsiyete göre ayrılmış tuvaletlere ve diğer işyeri tesislerine erişim, cinsiyet kimliği ile tutarlı bir şekilde çalışmak için bir terim, koşul veya ayrıcalıktır. Cinsiyet kimliği doğumda kendilerine verilen cinsiyetten farklı olan transeksüel bireylere bu erişimi reddetmekle birlikte, benzer şekilde konumlanmış transseksüel olmayan çalışanlara vermek, Başlık VII'yi ihlal eder.
The Wall Street Journal, McCrory’nin DOJ’nin mektubuna Pazartesi günü saat 17: 00’ye kadar yasal işlem yapılmaması için cevap vermesi gerektiğini söyledi. Yasada bir değişiklik yapmak yerine Adalet Bakanlığı'na dava açtı. McCrory'nin davası metni, Başlık VII'nin “transseksüel durumunu” “korunan bir sınıf” olarak tanımadığını savundu. Şikayet Adalet Bakanlığı'nı, The Wall Street Journal'da yayınlanan bir bölüme göre, federal yasayı yanlış yorumlamakla suçluyor:
Bakanlığın pozisyonu temelsiz ve açık bir aşırılıktır. Bu, uzun süredir kurulmuş olan federal medeni haklar yasalarını tek taraflı olarak Kongre'nin amacına tamamen aykırı bir biçimde yeniden yazma ve Mahkemelerin on yıllara dayanan yasal yorumlarına izin vermeyecek şekilde yeniden yazma girişimidir.
Kuzey Carolina’ya ek olarak, bugün Adalet Bakanlığı’nın verdiği şikayet, Kuzey Carolina Kamu Güvenliği Bölümü’nü (DPS) ve Kuzey Carolina Üniversitesi’ni (UNC) davalılar olarak adlandırmaktadır. Şikayet, HB 2'yi uygulayarak bu yerlerin “transseksüel kamu çalışanlarına karşı” ayrımcılık yapmaya zorlandığını iddia ediyor. Açıklamada, Başsavcı Loretta Lynch yasayı kınadı:
Bu işlem sadece banyolardan çok daha fazlasıdır. Bu, diğer vatandaşlarımıza verdiğimiz onur ve saygı ile ve bir halk olarak ve bir ülke olarak onları korumak için yürüttüğümüz yasalar - aslında hepimizi korumak için. Bu ülkeyi durgun ama kaçınılmaz bir şekilde - tüm Amerikalılar için adalet, katılım ve eşitlik yönünde yönlendiren kuruluş idealleriyle ilgilidir. Bu korkudan uzak durmanın zamanı değil. Bu, ulusal kapsayıcılık erdemlerimizi, çeşitliliğimizi, şefkatimizi ve açık görüşlülüğümüzü toplama zamanıdır. Yapmamamız gereken - asla yapmamamız gereken - komşularımıza, aile üyelerimize, dostlarımıza, kontrol edemedikleri bir şey açmak ve onları insan yapan şeyi inkar etmek.
Bu davanın sonucunun büyük yan etkileri olabilir. Kuzey Carolina için, en büyük risk, ABC News’e göre devlet yardımının olası kaybı; milyarlarca dolar dengeye takıldı. Ülke için, federal kanunun etkisinin kapsamını belirleyerek gelecekteki medeni haklar davaları için yasal bir karar verilebilir. McCrory, Obama yönetiminin transseksüel topluluğun uğruna medeni haklar kanunu üzerinde işlem yaptığını ileri sürdü (çünkü, bu insanları korumak istemek açıkça görünüşte kötü bir şeydir). Lynch, Kuzey Carolina yasalarının, yıllarca süren ayrımcılığa dayanan kişileri hedef alan zararlı olduğunu savundu. Şimdi, Kuzey Carolina'nın banyoya girişini biyolojik cinsiyete dayandırma hakkına sahip olup olmadığının belirlenmesi mahkemelere kalmıştır.
