Thrones Game'de zalim ve zalim bir dünya ve hiç kimse çubuğun kısa ucunu Hodor'a benzemiyor. Hodor'un kökeni öyküsü, Bran'ın ilk kez gençlikten bahsettiğinden beri, Wyllis adlı konuşan Hodor, geçmişten gelen Winterfell'in vizyonlarından birinde görüldü. Bölüm 5, hepsi trajik bir şekilde açıklandı ve Hodor öldürüldü. Ama Hodor, Taht Oyunları'nda öleceğini biliyor muydu?
Beyaz Yürüyüşçüler mağaraya saldırdığında, Bran, babası bir çocukken Winterfell'in bir vizyonuna sıkışmıştı - dürüst olmak gerekirse, Meera'nın çığlık atmasına rağmen uyanamamıştı. Bunun sona ermesi, Bran'ın geçmişten günümüze Hodor'un Wyllis'i geçmesiyle Hodor'a geçti ve böylece Branor'u Bran'a güvenli bir şekilde taşıyacak ve sonra da Meera ve Bran'nın kaçabilmesi için kapıyı tutması için Hodor'a kavuşmasıydı.
Geçmişin vizyonunda, Wyllis'in çökmesini ve sarsılmasını gördük, “kapıyı tutarken” mırıldanırken, Hodor'un Beyaz Yürüyüşçüler tarafından öldürüldüğü güne kadar. Bu bölüm beynini sonsuza dek mahvetti. Ağlıyor musun? Sadece bekle. Eğer genç Wyllis, Hodor'un bugün gördüğü şeyi görebilseydi, bu Hodor'un her zaman öleceğini bildiği anlamına gelirdi. Bu, onu öldüreceğini bilerek bile Bran'yı korumak için kapıyı tutması anlamına gelirdi. Kesinlikle şimdi ağlıyor. Hodor, sahip olduğumuz hiç bilmediğimiz bir kahramandı.
Hodor'un o gün öleceğini bilmiyor olması mümkün. Bildiğimiz gibi, Bran'nın yaratıcı zaman döngüsü koruması, Hodor'a ciddi psikolojik zarar vermiştir. Öyle ki, tek kelimesi “onur” oldu, “kapıyı tut” kısaltılmış hali, yaşamdaki amacı haline geldi. Belki de Hodor bu amacın ne anlama geldiğini tam olarak anlamadı. Kapıyı tutmanın ölümüne yol açacağının farkında değildi. Veya belki de sadece kapıyı tutması gerektiğini biliyordu ve kaçabileceği gerçeğini de düşünmedi. Hodor'un acı acı sona erene kadar Bran'nın sadık ve koruyucu olduğunu biliyoruz. O gece onun için neyin saklı olduğunu bilip bilmemesine rağmen, şu ana kadar gördüğümüz en cesur kahraman.